Olmadı ve olamayacakta. Ücretsiz oyun dağıtarak Steami “tahtından etmek” imkansız bir şey, her şey para değildir. Steam ne yaptı da bugüne geldi önce ona bakmak lazım.
İlk olarak tabii ki oyun sektörünü kökünden değiştirdi. En basitinden “erken erişim ve demo oyun, bağımsız oyun (indie game) ve incelemeler” kavramlarını sektöre kazandırdı.
1- Erken Erişim ve online güncellemeler
Eskiden oyunlar “kutulu” olarak ve ürünün son hâli ile kullanıcılara sunulurdu. Bu yüzden kutulu olarak satılan oyunlarda hatalara pek rastlanmazdı (piyasaya sürülmeden önce hatalar büyük ölçüde temizlenir, oyunda hâlâ hata varda çözümü pek mümkün olmazdı) ancak burada ki konu oyunlara daha sonra güncellemeler gelebilmesini sağlaması idi.
Bunun artısı da eksiside var ancak ben artısının daha çok olduğunu düşünüyorum çünkü “erken erişim” dediğimiz kavram oyun dünyasına kazandırıldı. Bu sayede oyunlar tam sürüme çıkmadan önce oyunculara sunuluyor fikirleri alınıyor, düzeltmeler yapılabiliyor. Topluluk desteği bir oyun için hayati bir öneme sahip.
Aynı zamanda son dönemlerde yeni piyasaya çıkacak oyunların demosunun yayınlanması da çok popüler oldu. Oyuncular daha piyasaya çıkmamış oyunları satın almadan demosunu deneyebiliyor, oyun yapımcısıda potansiyel müşterilere oyununu denetebiliyor iki taraflı bir çıkar söz konusu.
Bugün Epic Games Store üzerinden erken erişim olarak sunulan bir oyun ya da demo olarak sunulan bir oyun gördünüz mü? Ben şahsen görmedim, çünkü Epic Games böyle şeyleri umursamıyor, umursasa bile yapamaz çünkü yeterli bir kültür ve kitle yok.
2- Bağımsız oyun sektörü
Bağımsız oyunların gelişmesi ve böyle bir sektörün oluşması tabii ki Steam olmadan önce bağımsız oyunlar büyük ölçüde yoktu. Kutulu oyun çıkartmak hatta oyun çıkartmak başlı başına çok masraflıydı.
Aslında burada Unreal ya da Unity gibi oyun motorlarınında payı var ancak asıl önemli olan nokta bir oyunun piyasaya çıktıktan sonra müşteriye “ulaştırılması” ve “satabilmesi”. Steamde son yıllarda pek çok bağımsız oyun çıktı en az birini ya da bir kaçını oynamışsındır. “Stardew Valley, The Binding of Isaac (bu oyun Rogue-Like kültürünün popülerite kazanmasında etkili olmuştur özellikle) Hades ve Vampire Survivals”
Bugün mesela siz Epic Games’in ücretsiz dağıttığı ve sadece Epic Games’e özel olan Indie oyunların kaçının tuttuğunu gördüğünüz? Ben söyleyeyim sıfır. Çünkü Steam yerine Epic Games’i seçen hiç bir oyunun tanınması gibi bir şey söz konusu değil. Sanırım oyununa pek güvenmeyen küçük geliştirinin güzel para kazanmasını sağlayan bir kaçış yolu.
Aynı zamanda şunu da ekleyeyim Steam küçük oyun geliştiricilerine gayet güzel destekler ve yardımlar sunuyor. Bizzat bir Türk geliştiricinin ağzından duymak isteyenler bu videoya bakabilir (bu video 8:05. dk’dan itibaren izleyebilirsiniz)
3- İncelemeler
Kaçınız Epic Games Store’da alacağı bir oyunun incelemelerine baktı. Ben söyleyeyim, hiç biriniz. Çünkü böyle bir bölüm yok. Oysa ben Steam’de oyun ararken dakikalarca oyuncuların incelemelerinde kaybolabiliyorum. Hem komik ve şakayla karışık hemde ciddi yorumları ve bizzat oyunu oynayan oyuncuların ağzından oyun hakkındaki görüşlerini dinleyebilmek muazzam bir şey.
Steam’de incelemeler üzerinden bir hile yapılamadığı için daha oyunu almadan bile %70 oranında o oyunun iyi ya da kötü olduğu hakkında fikir sahibi olabiliyorsun.
Sonuç olarak Gabe Newell’in bir sözüyle bitireceğim. “Korsan, sadece bir servis sorunudur”. Burada ki olay “Korsan” değil ancak başta da dediğim gibi başarı parayla gelmiyor. Steam’in sunduğu servis hizmeti, Epic Games Store’un 10 gömlek üstünde falan.