Sizlerden ricam sadece anketi doldurup geçmeyin, Kullanma veya kullanmama nedenlerinizi, yaşadığınız zorlukları ve faydalarını yazmanız. Bu şekilde daha doygun bir içeriğe sahip oluruz.
Google Hesabı Kullanmama nedenlerim;
Konfor alanından çıkmak Google çoğu konuda tembelliği teşvik ediyor.
Google’a güvenmemem kafasına göre bir hizmeti yok edebilir.
Alternatif bir dünyayı da görebilmem , çoğunluğun yolundan gitmek istememem.
Eğlence sektörüne daha uzak olmak istemem.
Google Hesabı Olmadan Yaşadığım zorluklar;
Ekstra zaman harcamak gerekiyor Google’sız bir ekosistem yaratmak için.
Bütün verilerin tek hesapta olma rahatlığına sahip değilim. (örneğin rehberimi vcf dosyası ile kuruyorum, WhatsApp verilerimi zip dosyası ile yedekliyorum)
2010 senesinde adsoyad@gmail olarak aldığım için, neredeyse her yere bu mail hesabıyla üye olduğum için, hizmet aldığım devlet kurumları veya özel kuruluşlara da bu mail hesabımı verdiğim için, gmail hotmail gibi popüler mail hizmetlerinin patlama ihtimali daha düşük olduğu için, her ne kadar verileri sonuna kadar sömürse de google hizmetlerinin alternatiflerine kıyasla en iyisini sağladığı için gmail kullanıyorum.
Tabi google yarın çıkıp dükkanı kapatıyorum naparsanız yapın derse, sunuculara roket atılsa başka bir şeye geçeriz hiçbir şey vazgeçilmez değil.
aurora store’da zaten verileri google play store’dan alıyor. başkalarının hesabına bağlı olan verileri sende kullanmış oluyorsun kısaca başkasının hesabı üzerinden indirme yapıyorsun.
google niye tembelliğe itiyor onu anlamadım
çoğu uygulama google firebase cloud messaging kullandığı için google servislerini kullanıyorum. cihazımda internete bağlı uygulamaların çoğu push bildirimleri vs için google’u kullanıyor.
ayrıca gerekmediği takdirde google kullanmıyorum. çoğu yere proton hesabımla giriş yapıyorum. proton aboneliği satın alma fikrim bile var. geçen sene 100 milyon kullanıcıyı aştılar ve çok iyi ekosistemleri var. geliştirici sayıları da az değil. isviçre merkezli özgür bir yazılım.
Benim böyle sorunlarım olmadığı için şanslıyım neredeyse hiç email gelmiyor, tabi yaşım ile alakalı diye düşünüyorum ama yine de olabildiğince uzak durmaya çalışıyorum Google dan sosyal medyadan. Bakalım benim ne kadar sürecek bu Big Tech’e düşmanlık.
Aurora Store’da uygulamalar çok daha büyük ve ek bileşenler dahil olmadığı için bazı uygulama ve oyunlar çalışmıyor
Örneğin bir konu araştırmak istiyorsunuz Google hemen size bazı ezber bilgileri sunuyor ve makale okumak yerine hazır bilgiye alışmaya başlıyorsunuz ve artık uzun metinler eziyet gibi geliyor bazı insanlar gördüm net cevabı olmayan çok uzun cevaplı soruları direkt Google’a yazıp Google’ın vurguladığı kısmı göstererek bir sonuca varıyor.
Yaşın kaç bilmiyorum ancak sosyal medyadan uzak durman gayet güzel bir şey. 2004 senesinde ilkokul çocuğuyken adsoyad@hotmail almıştım hala onu kullanırım. O zamanlar internet yaygın değil sosyal medya adına hiçbir şey yok neredeyse. Sırf cumartesi günleri okulumdaki benim gibi internete sınırlı erişimi olabilen arkadaşlarımla mesajlaşmabilmek için açmıştım. Yani 2004 senesinde okullarda şehir dışındaki yakınlarımıza nasıl mektup yazmalıyız gibi konular olurdu hayat bilgisi dersinde (ki mektup gönderme etkinliği de yapmıştık). Bir yanda mektup öğretiliyor diğer yanda anlık mesajlaşabiliyorsun öyle bir zamandan bahsediyorum.
2008’de facebook, 2011-2023 arası twitter, 2013-2023 arası instagram yolculuğudan sonra keşke hiç girmeseydim dediğim de oldu. Tabii bunların yanında google hesabımı bile tuşlu bir symbian nokia ile almış olmam da garip bir olay. Büyük şirketlere amansız bir düşmanlıkla yaklaşmak şahsi tercihin elbette ama sağladıkları fayda, senin onlara getirdiğini kısıtlama ile gayet faydalanabileceğin hizmetler olabilir karşılığında da birazcık verine göz koyarlar bu zamanda veri kaptırmayacağım diye kasmak yorucu. Tam aksini düşünüp aman banane diyip de telefonu babanne telefonu gibi kullanmak da iyi değil. Hizmet faydalı mı, vakit ve kolaylık kazandırıyor mu gibi sorular olumluysa şans verilebilir. Ben mesela google’a çoğu konuda bağlıyım fakat bağımlı değilim. Bir süre de-google kullandım zor değil çok da hoşuma gitti ama daha kolayı varken kendimi boşa kasıyorum diye düşündüm. Yarın bir gün Google çökerse de-google yapar devam ederiz. Birisi çıkar google’ın yerine geçer daha iyi koşullar sağlarsa ona geçeriz. Sonuçta biz kullanıcıyız bize iyi davranmak iyi hizmet sunmak zorundalar burada mesele bizim bilinçli olmamız.
Ben lise öğrencisiyim, bu yorumunuzu çok ciddiye alıyorum kesinlikle bu konuda değişmek için adım atacağım. Takıntı yapmama konusunda çok haklısınız bu problemimi çözmek istiyorum. Bende bu teknolojilere karşı aşırı bir düşmanlık oluştu sebebi çevremde gördüğüm zombiler, komplo teorilerinin beni etkilemesi, sorumluluk almamak ve suçu başka bir şeye atmak olabilir. Google yeri gerince inanılmaz faydalı olabilir örneğin Yusuf İpek’i YouTube ile tanıdık eğer YouTube yerine PeerTube da olsaydı asla tanımayacaktık, veya binlerce ders videosu eğitim içeri dil öğrenmek için sınırsız kaynaklar gibi faydalar göz ardı edilemez. Biraz derin düşünme ile hatalı düşünce sistemlerimi yıkmayı düşünüyorum bu teknolojilere kuru bir düşmanlık pek gerçekçi değil. Ha bu demek değil ki Instagram, Tiktok falan kullanacağım veya Shorts izleyeceğim. Bendeki ya hep ya hiç mantığı bana çok zarar veriyor.
ek bileşenleri de yüklüyor. mesela pixel bir cihaza gcam yüklemeye çalışırsan pixel camera servisini de indiriyor.
hazır bilgi gerekiyorsa hazır bilgiye ulaşabildiiğim bir aracın olmasında sorun bulmuyorum. alanım dahilinde veya önemli bir konu ise zaten ciddi araştırmalar yaparım fakat +90 nerenin alan kodu diye yazdığım zaman da bi zahmet çıksın valla
Bu tembellik ve bilgi kirliliğini aslında çoğu kişide gördüm diye yazmıştim ama kişinin elinde asıl tercihler ben biraz insanlardan sürekli yanlış gördüğüm için bir tepki olarak böyle komple karşı oldum ama halbuki burada Google’ın düşündüğüm gibi kötü bir amacı yok (toplumu tembelleştirmek veya cahillestirmek)
O gördüğün zombileri ben de çevremde görüyorum sosyal medyayı bıraktım bırakalı bir yerde otururken telefonundan açıp kaynaksız mesnetsiz haberi okuyup inanıp bir de anlatmalarına şahit olmaya başladım şüphelendim acaba ben de mi böyleydim diye.
Paranoyak gibi hiçbir verimi kaptırmacağım düşüncesi de pek olumlu değil en azından neyi verip neyi vermediğinin farkında olmak iyidir. Ben google servislerinden faydalanıyorum karşılığında da Google’ın büyük verisine katkıda bulunuyorum sonuçta bu sunucular su yakmıyor para istese daha pahalıya mâl olurdu muhtemelen. Tabi google gibi devasa şirketler elindeki verinin dibini sıyıracak şekilde kullanıyor. Senden 1 alıyorsa karşına 5 koyuyor reklamlar, haberler, gündem. Mesela google kesinlikle dünyadaki hükümetlerle anlaşıyor çünkü önüne düşen her bilgi gündeme yön veren bilgi. Her önüne düşene inanmamak gerekiyor her dayatılan gündeme düşmemek gerekiyor. Gündem zaten dizayn edilmiş bir gündem değiştiremeyeceğin şeye inanmak, üzülmek, canını sıkmak gereksiz. Sana sunulan gündemden ziyade kendi gündemini kendin oluşturmak daha mantıklı. Bunun için sıfırdan google hesabı açıp Google algoritmasını o yönde eğitmek senin için daha iyi olur. Örnek veriyorum teknoloji, sinema ve müzik ile ilgileniyorsan sadece bunların karşına çıkmasına izin verirsen hep onlar karşına çıkar google da sana bu yönde akış sunar ve senin davranışını öyle analiz eder win-win durumu. Ha yine sana alakasız şeyler sunulacak seni yoklayacaklar işte bu durumlarda kendini yormak hiç bu işin içine girmemek için diretirken yormaktan daha iyidir. En azından o enerjiyi oraya harcarsın hiç bulaşmazsan eline hiçbir şey geçmez. En azından eline bir şeyler geçsin o girmemek için harcadığın enerjiyi de dikkatini dağıtmamak için kullanabilirsin veya karşına çıkan rastgele haberleri kendince mantık süzgecinden geçirerek.
Google dijital ekosistemi o kadar büyük bir dünya sunuyor ki bu ekosistemi kullanmak çok büyük kolaylık sağlıyor. Öte yandan bahsedildiği gibi Google’a tamamen güvenememe gibi bir şey söz konusu çok haklı sonuçta killed by google adında bir mezarlık bile bulunmakta. Her şeye rağmen ben tam verimlilikte bu hizmetleri kullanmaya çalışanlardanım, konfor alanımdan çıkmaktan ziyade işimi temiz ve az eforla yapma odaklı ilerlemeyi istiyorum ve google formlar üzerinden ödeme sistemi dahi oluşturmuşluğum vardır. Fanı değilim ama sunulan hizmetlerin günlük hayatıma ve yaptığım işlere katkısı yadsınamaz.
20-30 tane falan google hesabım var, 14 yıllık internet serüvenimde sayısız websitesinde hesabımı farklı farklı mail adresleriyle açtım. son iki buçuk yıldır da Proton, Tuta, Disroot gibi mail servislerindeki adreslerimle açıyorum hesaplarımı. anlayacağınız benim kadar dağınık bir insanın herhangi bir dijital ekosistemden yararlanması mümkün değil, hiçbir zaman da böyle bir şey istemedim zaten
google hizmetlerini kullanmıyor olma nedenim verilerimi kaptırmamak falan değil. ki sanırım verileri kaptırmamak birincil motivasyon olursa olumsuz bir kavramlar silsilesine yahut boşluğa düşmeniz çok muhtemel.
gizleyecek hiçbir şeyim yok, açık seçik bir insanım ama koruyacak çok şeyim var. para için kitlelerin mental sağlığını yerle bir etmekte hiçbir beis görmeyen bu şirketlere irademi teslim etmeyi reddediyorum. bu şirketleri protesto etme amacım daha iyi bir dünya yaratmak kısacası.
ben 2003lüyüm, bir şey eklemek istiyorum. Mahremiyet konusunda kast edilen şey şirket veya teknoloji düşmanlığı değil, kullanıcıların bilinçli hareket etmesini sağlamak. İzleme teknikleri o kadar gelişti ki nerede nasıl manipule edileceğimizi bilemeyiz. Kanunlar caydırıcılıktan uzak olduğu için meta, google gibi şirketler pervasızca eylemlerden hiç çekinmiyor. Bunlar tekelleştikçe şartlar daha da kötüye gidecek. Kısaca kimse stallman gibi iznivaya çekilip yaşayın demiyor. Bilinçli olun ve bedava ürün gibi aldatmacalara kanmayın deniyor…
kalemine sağlık. aslında özgür yazılım aktivizminin amacı kullanıcıların kendi kullandıkları yazılımlar tarafından sömürülmesini engellemektir.
teknoloji düşmanlığı dediğimiz şeyin buradaki kimsede bulunduğunu sanmıyorum. tabii ki konu şirket düşmanlığı ise insan haklı sebeplerle bu görüşe sahip olabilir.
büyük şirketler aynı senin dediğin gibi, insanları manipüle ederek kendilerine çıkar sağlıyorlar. mesela “teflon tava konuştuk 10 dakika sonra teflon tava reklamı çıktı” muhabbetleri son zamanlarda yeni bir boyuta geçti: “teflon tava düşündüm teflon tava reklamı çıktı, aklımızı mı okuyorlar”
sorunun cevabı basit. hayır, aklını okumuyorlar. ne düşüneceğine çoktan karar vermişlerdi zaten. teflon tava düşünmeni sağladılar, düşüneceğin zamanı bile tahmin ettiler ve tam o anda önüne teflon tava reklamını çıkardılar.
maalesef distopik bir dünyaya doğru evriliyoruz. bu yüzden özgür yazılım aktivizminin "veri mahremiyeti"ne dayalı savunusunun oldukça yetersiz olduğuna inanıyorum. insanlara sonuçları göstermeliyiz.
günümüzde hangi içerikleri tüketeceğimize tamamen big tech karar veriyor. böyle bir durumda kullanıcıya istediklerini düşündürebilirler. işte bunun örnekleri insanları harekete geçmeye itecektir. neye maruz kaldığımızı kendimiz seçmeliyiz. kitle yönetim araçlarının ortaya çıkardığı ürünler olmamak için.
aslında kendi sağlığımız için yapmamız gereken yegane şey, kullandığımız yazılımların kontrolünü tamamen elimizde tuttuğumuzdan emin olmak. ve burada bile büyük çoğunluğumuz bunu tam olarak başaramıyoruz. çünkü bu şirketlerin tekelci politikaları, bizi de zorla bu çukurun içine çekiyor.
toplum sağlığına önem vermemiz bu yüzden şart. aksiyon almalıyız ve protesto etmeliyiz. insanlara nasıl bir tehlikenin içinde olduklarını ve nasıl bu tehlikeden arınarak gerçekten eşsiz bir insan olabileceklerini anlatmalıyız.
bir özgür yazılımcının en büyük sorumluluğu hangi yazılımları kullandığı değildir. v*nguard kullanan biri dünyaya sizden daha faydalı olabilir. bu yüzden hangi yazılımı kullandığınızı takıntı derecesinde umursamayın. bu ölçüde kendi içinize dönerseniz kimseyi doğru yolda olduğunuza ikna edemezsiniz, bırakın yanınızda yürümeye ikna etmeyi.
Mükemmel ifade etmişsin dostum. Durum tam olarak bu. Sadece yazılım alanında değil her anlamda manipüle ediliyoruz. Ne izleyeceğimize, ne giyeceğimize, ne okuyacağımıza vs her şeye karışılıyor. İnsanlık hipnoz olmuş şekilde zombi gibi, resmen kanıyla bu çarkı beslemeye devam ediyor. Cebimizdeki paranın, kısıtlı zamanımızın kısaca hayatımızın sahibi artık biz değiliz, onlar. Özgür yazılım kesimi bu konuda en bilinçli kesim ve insanları bilinçlendirmeye çalışıyor. Kısaca gerçekten yapmak istediğimiz şeyi mi yapıyoruz yoksa bize dayatılanı mı?
İyi tarafından bakılırsa halen zaman var. Örneğin youtube çok iyi ya kolaycılığını bırakıp https://odysee.com/ gibi alternatifleri destekleyebilriz. Sevdiğimiz içerik üreticilerini parallelik ve göç konusunda uyarmalı, teşvik etmeliyiz. Yusuf İpek’i desteklemek istiyorsam neden youtubea faiş oranda komisyon vermek zorunda olayım. İçerik üreticisini destekleyeceksem paramın tamamını ulaştırabileceğim alternatifler var. Ayrıca platformu destekleyeceksem Odysee vb bi proje istese seve seve ödeme yaparım ama youtube netflix gibi kuruluşlara asla ödeme yapmam.
Aslında ekosistem için google dışında benim için -kendi sunucum yok- kullanabileceğim bir ekosistem yok. Bunun için biraz mecburum gibi, bir de zaten google kullanmadığım bir zaman olmadı neredeyse. BTT ve Yusuf İpek ile tanıştıktan sonra teknoloji ve içerik tüketiciliğinde daha dikkatli olmaya başladım. Bu sebeplerden dolayı hayatımın çoğunda Google vardı. Artık daha dikkatli bir internet kullanıcısıyım.